Tarihi elektrik fabrikamıza sahip çıkalım

izmir Alsancak`taki tarihi Elektrik Fabrikası`nın arazisiyle birlikte satılması için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın girişimi üzerine EMO İzmir Şubesi, tüm mühendisleri ve yurttaşları tarihi elektrik fabrikasına sahip çıkmaya çağırdı.

Devlet İhale Kanunu‘nun kısıtlamalarına tabi olmadan, arazisi için satılmak istenilen Elektrik Fabrikası yeni bir tartışmaya neden oldu. İzmir 1 No`lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu`nun 8 Ocak 1998 tarihli kararıyla “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescillenmesine rağmen fabrikanın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satışa çıkarılması karşısında EMO İzmir şubesi harekete geçti.

Bugün müze olarak hizmet vermeye devam eden İstanbul‘daki Silahtarağa Santralı ile aynı dönemde faaliyetlerine başlayan ve 1998 yılına kadar İzmir’in enerji ihtiyacını karılamaya devam eden fabrikanın arazisi için satışa çıkarılması karşısında bir açıklama yayınlayan EMO İzmir Şubesi, bu satışı durdurmak için tüm mühendisleri göreve çağırdı.  Şube tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:  “Elektrik Fabrikası‘nın temeli, Osmanlı döneminde, 1913 yılında imzalanan “yabancı ortaklığa imtiyaz veren sözleşmeye dayanılarak” 1926 yılında Belçikalı Traction-Elektricite şirketi tarafından atılmıştır. Santralın 18 Ekim 1928‘de devreye girmesiyle birlikte kentte yaşam değişmeye başlamış, sokak aydınlatmasında hava gazından elektriğe geçilmiş, ilerleyen yıllarda ise atlı tramvaylar yerine troleybüsler devreye girmiştir. Resmi Gazete‘de 27 Temmuz 1943 tarihinde yayımlanan “İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi İmtiyazı ile Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki ve Bu Müessesenin İşletilmesi Hakkında Kanun” kapsamında satın alınarak, kamulaştırılmıştır. Kurulu gücü 5 MW olan Elektrik Fabrikası‘nın yabancı özel sektör tarafından işletildiği uzun yıllar boyunca kapasite artışına gidilmemiştir. Kurulu güç, kamulaştırmanın ardından Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs Genel Müdürlüğü‘nün (ESHOT) işletilmesine geçildikten sonra 1949, 1952, 1954, 1955 yılında devreye alınan ek ünitelerle 40 MW‘a ulaşmıştır. 1960‘lı yıllara gelindiğinde ise İzmir`in elektrik ihtiyacını yüzde 30‘unu karşılıyordu. ESHOT‘tan sonra Etibank‘ın işlettiği santral, Türkiye Elektik Kurumu‘nun (TEK) kurulmasından sonra ise TEK‘e devredilmiştir. Fabrika, ülke gündemine yeniden sokulan özelleştirme çalışmaları kapsamında TEK‘in parçalanmasının ardından son olarak Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş bünyesinde kalmış ve üretimin durdurulmasının ardından, teknoloji tarihi açısından önemli ekipmanlar ve cihazlar hurdaya ayrılarak, yok edilmiştir. Elektrik Fabrikası‘nın ülkenin kıt kaynaklarıyla zor şartlarda kamulaştırıldığını unutmadan, tarihi değerimize tüm İzmirliler sahip çıkmalıdır. 1943 tarihinde kamulaştırılarak İzmir Belediyesi‘ne devredilen sahanın tapusu yeniden İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne devredilerek, amacına uygun olarak müze ve eğitim merkezi olarak kullanılması sağlanmalıdır. İnşa edildiği dönemin endüstriyel özelliklerini yansıtmasının yanı sıra ülkemizin kalkınma çabaları içinde de önemli yeri bulunan tarihi yapımız, hemen yanı başındaki Havagazı Fabrikası gibi kentin kültürel yaşamına katkı sağlayacak şekilde teknoloji müzesi ve eğitim merkezine dönüştürülmelidir. “Özelleştirme” adı altında üzerindeki tarihi binanın zamanla yok edilerek, alanın ticari olarak yapılaşmaya açılmasının önüne geçilmeli ve tarihi simge yapı kente kazandırılmalıdır. Kentte yaşayan tüm yurttaşlar ve Elektrik Fabrikası‘nda yıllarca emek veren meslek büyüklerimiz adına, başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşları; binanın restore edilerek İzmir‘e yeniden kazandırılması için girişimde bulunmaya davet ediyoruz.”

 

Check Also

Ankara Mektubu: Enerji sektöründe önemli olan…

Tuncay Derman İnternet Enerji Platformu’nda geçen ay (Ocak 2018) izlediğim ülkemiz Enerji Sektörü’ne ilişkin bir …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir