Fukuşima felaketinin yedinci yıl dönümünde Nükleer Karşıtı Platform bir basın duyurusu yayınlayarak, nükleer enerjinin tehlikelerine bir kez daha dikkat çekti.
Çernobil‘den sonraki en büyük nükleer felaket olan Fukuşima‘nın yedinci yıl dönümünde hayatını kaybedenleri, Sinop‘ta ve Akkuyu‘da nükleer santral kurma girişimlerinin gölgesinde, anıyoruz denilen basın duyurusunda, Türkiye’nin enerji gereksiniminin yerli ve yenilenebilir kaynaklarının verimli kullanılmasıyl giderilebileceği vurgulandı. “Mevcut kurulu gücümüzün 10 yıllık dönem için gerçekleştirilen tüm projeksiyonlarda elektrik gereksinimimizi karşılamada yeterli olduğu görülmektedir. İhtiyaç olmamasına, diğer kaynaklar göre pahalı olmasına, yüksek risk barındırmasına rağmen santral çalışmaları ısrarla sürdürülmektedir. İnşaat çalışmaları gelecek ay başlanacağı açıklanan Akkuyu nükleer santralı için Rusya‘ya verilen alım garantisi kapsamında 15 yıl boyunca 35.2 milyar dolar (132 milyar TL) ödeneceği hesaplanmaktadır. Santralın toplam yatırım bedelinin 20 milyar dolar olduğu açıklandığı göz önüne alınırsa, Rusya açısında riski kendi toprakları dışında tutarak ciddi bir ticari kazanç söz konusudur.”denilen basın duyurusunda nükleer santrallerin yaratacağı tehlikelere bir kez daha dikkat çekildi: “Uygulamalı Fizik dalında lisans eğitimi alan ve felaketin yaşandığı dönemde Japonya Başbakanı olan Naoto Kan‘ın ifadeleriyle “nükleer enerjinin geleceği olmadığını” vurguluyoruz. En büyük iki nükleer kazaya neden olan Rusya ve Japonya‘nın nükleer riskleri ülkemize taşımasına olanak verilmemesi için kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıyoruz.”