SELMAN BENKER’İ NASIL BİLİRDİNİZ? (YAYINCI’DAN – 338. SAYI)

“ T İ M P A K O” …..

Yukarıdaki yan yana yazılmış harfler Çince bir  kelimenin elemanları değil, Elektrik sektöründe 1980’li   yıllarda çalışmış bir firmanın adı. Taahhütün ‘T’si, İmalat’ın ‘İ’si, ‘Mühendislik’in’ ‘M’si, Proje’nin ‘P’si gibi… harfler Elektrik Yüksek Mühendisi Selman Benker tarafından bir araya getirilerek  kurulan bir anonim şirketin adı olmuştu.  Çalışma alanlarında birtakım yenilikler getiren bu şirketin sektörümüze armağan  ettiği  önemli bir ürün ise 37 yıldan bu yana yayımlanmakta olan Kaynak ELEKTRİK Dergisi’dir. Şirket kurucusu Selman Benker piyasada bir anket çalışması yaparak, bir yayın organına ihtiyaç olup olmadığını soruşturmuş, ihtiyaç duyulan yayın organının özellilerini saptamış bu çalışma dergimizi öncülünü oluşturmuştur.

Selman Benker’i geride kalan ay içinde kaybettik ve toprağa verdik. Bana göre sahip bulunduğu en önemli özelliği alçak gönüllülük olan değerli meslektaşımızı bu sütunlarda anmak mutlak bir gereklilikti. Bunun için onu yakından tanıyan çalışma arkadaşlarından birer metinle Selman’ı anlatmalarını istedim.Gelen yazılar içinden Selman’ı satırlara döken Elektrik Mühendisi arkadaşımız Karabey Kalkan’ın anlatımını kısaltarak sunuyorum…

‘’12 Mart Faşizminin en ağır ve zalim  işkencelerinden geçmiş, Adana sıkıyönetim mahkemesinin Adana Mersin bölgesi davasının bir numaralı sanığı Selman Benker 1974 affıyla tahliye edildikten sonra ESAŞ da test laburatuarında çalışıyor ve transformatörler konusunda kapsamlı teknik ve bilimsel, kalın mı kalın bir kitabı çevirmekle meşgul idi. Caddebostan’daki tek odalı dairesinde biraz içine kapanmıştı.

EMO da sağ kesimi yönetimden uzak tutmak amacıyla biz ilerici devrimci ve soyalist kesimler kendi aramızda yönetimde olma uğraşı veriyorduk. Bu dönemde Selman’ la tanıştım, oda çalışmalarına katılmasını önerdim. Danışma kurullarına katılmaya başladı. 1 Mayıs 1977 katliamı sonrası, Selman’a “seninle özel

bir konuşma yapabilir miyiz?” dedim. Oturduk özetle “bugünkü koşullarda demokratik kitle hareketlerinde çalışmak ister misin, zaman ayırabilir misin?” dedim

Bana ‘Senin söylediğin her şeyi yaparım. “Bana bilmem gerektiği kadarını söyle, bilmemem gerekenleri söyleme” dedi. Sonra getirdiği bir dosyayı verip benim o dosyayı okumamı ve sonra tekrar konuşmamızı önerdi.

O dosya Adana Mersin Sıkıyönetim Mahkemesi’nin 200 kusur sanıklı davasının iddianamesiydi. Selman, ben bir numaralı sanığım, diğer 200 kusur kişi benim “merhaba” dediğim veya “bir gece evinde konuk olduğum” veya “uğrayıp bir çayını içtiğim insanlar” dedi.

Selman ne diyor anlamıştım.

Ben, Selman’ a “işkenceye ölümüne dayanıp, konuşmayan insanlara saygı ve hayranlık duymamak olmaz. Ancak işkencede konuşmuş birini suçlamak ise ahmaklık, budalalık, palavracılık olur. İşkencede ben konuşmam demek yanılgıdır. Bilemezsin ve bilinemez” demiştim.

Birbirimizi anlamıştık. Dostluğumuz, arkadaşlığımız, birbirimize güvenimiz her geçen gün biraz daha artarak devam etti. Zaman zaman başı sıkışıp, kendini zor durumda hissettiğinde oturup konuşurduk. “Ne yapayım” diye sorardı. Ben karar verirdim. “Selman karar senindir, bildiğini yap,” derdim. Selman, biraz güler sonra gidip bildiğini yapardı.

Selman Benker ısrarla TİMPAKO’nun bir dergi çıkarmasını istiyordu. 12 Eylül sonrası eski dostlardan büyük bir iş almıştım. TİMPAKO’ya taşeronluk önerdim. Selman, “Bana taşeronluk yerine, sen gel TİMPAKO’ya, ortak ol, bundan sonrasını beraber yapalım,” dedi. TİMPAKO’nun dokuz ortağından altısının hisselerini satın alıp TİMPAKO’nun 6/9’nun sahibi olarak hisseleri Selman Benker üzerine yaptım. Güvendim ve Selman beni hiç yanıltmadı.

Basın yayın işlerinde deneyimli Ersin Kaya ile bu konu konuşuldu. Ersin bu teklifi benimseyip, TİMPAKO’da işe soyunarak, KAYNAK dergisini yarattı.’’

Check Also

İyi parti, daha iyi, çok iyi, en iyi parti… (Yayıncıdan – 337. Sayı)

İyi parti, daha iyi, çok iyi, en iyi parti… Bir yılı aşkın bir süredir siyaset …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir